Avrupa Adaleti “Altın Pasaportlara” Dur Dedi: Yurttaşlık Satılamaz!

Avrupa Birliği’nin en yüksek yargı organı, Malta’nın yatırım karşılığında vatandaşlık verme programını yasadışı buldu. Karar, AB yurttaşlığının metalaştırılamayacağını açıkça ilan ediyor.

Avrupa Birliği’nde uzun süredir tartışma yaratan “altın pasaport” uygulamalarına yargı freni geldi. Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD), 29 Nisan Salı günü aldığı kararla Malta’nın yürürlükteki “yatırım yoluyla vatandaşlık” programının hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Kararda, bu uygulamanın AB yurttaşlığının temel ilkeleriyle bağdaşmadığı vurgulandı.

Hatırlanacağı üzere Malta, 2020 yılında başlattığı programla belli bir miktarın üzerinde yatırım yapan Avrupa dışı kişilere doğrudan Malta pasaportu veriyor, böylece bu kişiler AB’nin tüm haklarından da otomatik olarak yararlanabiliyordu. Söz konusu program, özellikle Rus ve Çinli zenginler tarafından tercih edilirken, pek çok çevre bu uygulamayı “yurttaşlığın açıkça satışı” olarak tanımlıyordu.

Malta hükümeti karar sonrası yaptığı açıklamada, yargı kararlarına her zaman uyacaklarını ve düzenlemeleri gözden geçireceklerini söyledi. Ancak bu, Avrupa’da çok daha geniş bir sorunun parçası.

Krizden Fırsat Yaratmanın Bedeli: Yurttaşlık Parayla Satılır mı?

2008 sonrası ekonomik krizin yıkıcı etkisini yaşayan bazı AB ülkeleri, çözümü zengin yabancı yatırımcılara kapıları açmakta buldu. Avusturya, İspanya, Portekiz gibi ülkeler “altın vize” adı verilen oturma izni programları geliştirirken; Bulgaristan, Güney Kıbrıs ve Malta ise işi bir adım daha ileriye taşıyarak doğrudan vatandaşlık dağıttı. Avrupa Parlamentosu verilerine göre, sadece 2011-2019 arasında 42 binden fazla başvuru kabul edildi ve toplamda 132 binden fazla kişi bu yolla Avrupa’ya adım attı.

Ancak bu sistem, sadece zengin olanın Avrupa vatandaşı olabildiği, yoksul göçmenlerin ise Akdeniz’de hayatlarını kaybettiği çifte standartlı bir göç rejimini daha da derinleştirdi. İnsan hakları savunucuları, bu tür uygulamaların eşitsizliği kurumsallaştırdığını yıllardır vurguluyordu.

Yurttaşlık Ne Zaman Ayrıcalık Olur?

Yurttaşlık, demokrasiyle yönetilen toplumların en temel bağlayıcı ilkelerinden biri. Ancak “parası olanın haklara, olmayanın sadece sınırlara sahip olduğu” bir düzende yurttaşlık artık bir kimlikten çok ayrıcalıklı bir mal haline getiriliyor. Avrupa Adalet Divanı’nın kararı, geç de olsa bu neoliberal sapmanın önüne set çekiyor.

Ancak unutulmamalı ki, yurttaşlığın metalaştırılması yalnızca Malta’ya özgü bir sorun değil. Türkiye dahil olmak üzere pek çok ülke, benzer şekilde “yatırım karşılığı vatandaşlık” programlarını yürütüyor. Karar, sadece AB için değil, bu tür uygulamaları sürdüren tüm ülkelere de açık bir uyarı niteliğinde.