Çocuklara Yönelik Cinsel İstismar: Küresel ve Türkiye Perspektifi

The Lancet dergisinde yayımlanan küresel ölçekteki yeni araştırma, çocuklara yönelik cinsel istismarın dünya genelinde hâlâ son derece yaygın ve büyük ölçüde gizli kaldığını ortaya koydu. Çalışmaya göre, her beş kadından biri ve her yedi erkekten biri 18 yaşına gelmeden cinsel şiddete maruz kalıyor. Türkiye’deki mevcut veriler ise bu küresel eğilimin ülkede daha derin bir toplumsal soruna dönüştüğüne işaret ediyor.

Küresel Araştırma: Sessiz Bir Krizin Büyüklüğü

204 ülkeden 150 binden fazla bireyin verilerinin sistematik analizine dayanan çalışmada, çocuk yaşta cinsel istismarın sanılandan çok daha yaygın olduğu tespit edildi. Araştırmaya göre kadınların %41,6’sı 16 yaşından önce, %7,7’si ise 12 yaşından önce istismara uğruyor. Erkeklerde ise bu oranlar sırasıyla %24,3 ve %4,4.

Çalışmanın yazarları, çocuklara yönelik cinsel şiddetin kamu sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğuna ve olayların büyük çoğunluğunun bildirilmeden kaldığına dikkat çekiyor. Uzmanlara göre cinsel şiddete maruz kalan çocuklar, ileriki yaşamlarında daha yüksek oranda depresyon, intihar eğilimi, bağımlılık ve kronik sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor.

Türkiye’de Durum: Kayıtlardaki Rakamlarla Gerçeklik Arasında Uçurum

Türkiye’de çocuklara yönelik cinsel istismar vakaları uzun süredir gündemde olmasına rağmen, sorunun büyüklüğüne dair veriler parçalı ve sınırlı kalıyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2022 yılında çocuklara yönelik cinsel istismar suçları kapsamında 24.000’den fazla dava açıldı. Ancak insan hakları örgütleri, gerçek sayının bunun birkaç katı olduğunu ve birçok vakanın hiç bildirilmeden kaldığını belirtiyor.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı (ÇÖYOV) gibi kuruluşların raporları, mağdurların büyük çoğunluğunun faille akrabalık veya yakınlık ilişkisi içinde olduğunu gösteriyor. Vakaların %85’inde fail, çocuğun tanıdığı bir kişi. Bu oran, istismarın kapalı aile yapısı içinde nasıl örtbas edilebildiğine işaret ediyor.

Öte yandan TÜİK verileri, çocuk yaşta evliliklerin hâlâ önemli bir sorun olduğunu ortaya koyuyor. Her yıl on binlerce kız çocuğu 18 yaşından önce evlendiriliyor. Uzmanlara göre bu durum, çocukların rızası olmaksızın cinsel ilişkiye maruz kalmasına neden oluyor ve yasal istismarı meşrulaştıran bir zemine dönüşüyor.

Adalet Süreci: Mağduriyetin İkinci Perdesi

Türkiye’de çocuk istismarı vakalarının adli süreçleri de eleştiri konusu. Mağdurlar çoğu zaman defalarca ifade vermek zorunda bırakılıyor, travmaları yeniden yaşatılıyor. Sanıkların serbest bırakılması, mahkeme süreçlerinin uzunluğu ve ceza indirimleri kamuoyunda tepkilere yol açıyor.

Uzmanlar, yargı sürecinin daha koruyucu ve hızlı işlemesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca pedagojik destek, güvenli ifade alma mekanizmaları ve cinsel şiddetle ilgili özel mahkemelerin gerekliliği de vurgulanıyor.

Uzmanlardan Çağrı: Sessizlik Bozulmalı, Veri Takibi Zorunlu

Curtin Üniversitesi Küresel Sağlık Profesörü Jaya Dantas, ülkelerin çocuk istismarını sistematik olarak izleyebilecek altyapılar kurması gerektiğini belirtiyor. Dantas, “Bu sadece bireysel bir travma değil, toplumları temelinden etkileyen bir halk sağlığı krizidir,” ifadelerini kullanıyor.

Türkiye özelinde ise uzmanlar, cinsel eğitim programlarının yaygınlaştırılması, okullarda çocuklara beden mahremiyeti ve rıza eğitimi verilmesi, dini ve kültürel gerekçelerle üstü örtülen istismar vakalarına karşı caydırıcı yasal önlemlerin alınması gerektiğini vurguluyor.

Sonuç: Kapsamlı Politika ve Toplumsal Dönüşüm Gerekli

Uzmanlara göre, çocuklara yönelik cinsel şiddetle mücadele yalnızca ceza hukuku alanında değil, sağlık, eğitim, medya ve aile politikaları ekseninde çok boyutlu bir müdahale gerektiriyor. Türkiye’nin bu alanda hâlen kapsamlı bir ulusal eylem planına sahip olmaması, sorunun çözümünde önemli bir engel olarak görülüyor.

Sivil toplum kuruluşları, hükümete uluslararası sözleşmelere uygun biçimde çocuk hakları konusunda etkin adımlar atma çağrısında bulunuyor. Kamuoyuna ise sessiz kalmama, şiddetin normalleşmesine izin vermeme ve istismarın üzerinin örtülmesine karşı daha duyarlı olma çağrısı yapılıyor.


Kaynaklar:

  • Gakidou, E. et al. (2024). The Lancet: Global Prevalence of Child Sexual Abuse
  • Türkiye Adalet Bakanlığı (2022)
  • Türkiye İnsan Hakları Vakfı Raporu (2023)
  • TÜİK Resmi Verileri (2021)