Cumartesi Anneleri/İnsanları, bu haftaki eylemlerinde 43 yıl önce gözaltında kaybettirilen Hayrettin Eren’in akıbetini sordu. Açıklamada, görgü tanıklarına rağmen Eren’in akıbetinin gizlendiğini belirtilerek, adalet mücadelesinden vazgeçilmeyeceği vurgulandı.
Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerini 974’üncü haftasında Galatarasay Meydanı’nda bir araya geldi. Bu haftaki eylem öncesinde de İstiklal Caddesi’nin tüm sokakları gözaltı araçları ve polisler tarafından kapatıldı.
Eyleme Cumartesi Annesi/İnsanı’nın yanı sıra Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Meclisi, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi üyeleri ile çok sayıda hak savunucusu katıldı.
Cumartesi Anneleri/İnsanları ellerinde karanfil ve kayıp yakınlarının fotoğraflarıyla Galatasaray Meydanı’na yürüdü. Bu haftaki eylemde, 21 Kasım 1980’de İstanbul Saraçhane’de arkadaşı ile birlikte gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Hayrettin Eren’in akıbeti soruldu.
Açıklamayı İHD İstanbul Şube Sekreteri Oya Ersoy okudu.
Hayrettin Eren’in akıbeti soruldu
Gözaltında kaybedilen insanların hikâyelerini kamuoyuna duyurmak, unutulmalarının önüne geçmek amacıyla her hafta bir araya geldiklerini söyleyen Ersoy, faillerin yargılanması için taleplerinden ve kararlılıklarından vazgeçmeyeceklerini kaydetti.
Bu hafta 26 yaşında gözaltında alındıktan sonra kaybedilen Hayrettin Eren’in akıbetini sormak için meydana çıktıklarını paylaşan Ersoy, “12 Eylül darbe koşullarında hakkında arama kararı vardı. 21 Kasım 1980 tarihinde otomobili ile İstanbul Saraçhane’ye gitti. Burada buluştuğu arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Hayrettin, arkadaşı ve otomobili önce Karagümrük Karakoluna, oradan da Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Hayrettin, Gayrettepe Siyasi Şube’nin bodrum katında ağır işkence altındayken, kapıda bekleyen annesine ‘Gözaltında böyle biri yok!’ denildi. Emniyetin bahçesinde duran otomobili gösterip, ‘Oğlumun arabası burada kendisi nasıl yok?’ diye ısrar eden Elmas Eren tartaklanarak dışarı atıldı. Sonra Hayrettin’in arabası da kaybedildi” diye belirtti.
Tanıklara rağmen inkar edildi
Hayrettin Eren’in gözaltına alındığı sırada, işkencelere maruz kaldığını belirten Ersoy, işkenceye tanıklık eden çok sayıda kişinin de olduğunu kaydetti.
Ersoy, “İşkencedeyken gören çok sayıda tanık vardı. Ancak onun gözaltına alındığı inkâr edildi. Sıkıyönetim Savcılığı’na yapılan suç duyuruları sonuçsuz bırakıldı. Aradan geçen 43 yılda da ailenin tüm girişimlerine rağmen hukuk işletilmedi. Hayrettin Eren’in akıbeti gizlendi, onu kaybedenler cezasız bırakıldı. Eren Ailesi üç kuşaktır Hayrettin’i ve adaleti aramaktan vazgeçmedi” dedi.
“Vazgeçmeyeceğiz”
Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “974’üncü haftamızda bir kez daha ‘Hayrettin Eren’in akıbeti açıklanana, korunan failleri yargılanıp, cezalandırılana kadar, adalet sağlanana kadar bu dava bizim için kapanmayacak’ diyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; Hayrettin Eren için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi…
Açıklamanın ardından Galatarasay Meydanı’na karanfil bırakıldı.