Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından ülke çapında başlayan protestolar sürerken, İstanbul ve İzmir’de sabah saatlerinde geniş çaplı ev baskınları gerçekleştirildi. Operasyonlarda siyasi parti yöneticilerinden gazetecilere, avukatlardan akademisyenlere kadar çok sayıda isim gözaltına alındı.
Muhaliflere Yönelik Operasyonlar Genişliyor
İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla tetiklenen protestolar, özellikle üniversite kampüslerinde ve kent meydanlarında yoğunlaşırken, güvenlik güçleri bu sabah İstanbul ve İzmir’de muhalif isimlerin evlerine baskın düzenledi. Gözaltına alınanlar arasında eski İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, SOL Parti MYK Üyesi Avukat Deniz Demirdöğen, SOL Parti İzmir İl Sözcüsü ve BirGün yazarı Barış İnce ile eşi Sevil İnce de bulunuyor.
Ayrıca Türkiye Komünist Partisi’nden (TKP) yapılan açıklamaya göre, İstanbul İl Başkanı Ahmet Dincel ile Parti Meclisi Üyesi Arda Hacıyusufoğlu ve üç parti üyesi de gözaltına alındı. TKP’nin açıklamasında, gözaltıların hukuksuz olduğu ve derhal serbest bırakılması gerektiği vurgulandı.
Bazı gözaltıların, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na (2911 sayılı yasa) aykırı hareket edilmesi” gerekçesiyle yapıldığı belirtiliyor.
Gazeteciler de Hedefte
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) duyurusuna göre, son operasyonlar kapsamında çok sayıda gazeteci de gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında AFP muhabiri Yasin Akgül, NOW muhabiri Ali Onur Tosun, foto muhabiri Bülent Kılıç, gazeteci Zeynep Kuray, Hayri Tunç ve Murat Kocabaş gibi isimler yer alıyor.
Sendika.org’dan yapılan açıklamaya göre ise muhabir Zişan Gür de sabah saatlerinde gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
Siyasi ve Hukuki Süreç Belirsiz
Gözaltına alınanlardan bazıları sağlık kontrollerinin ardından Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne sevk edilirken, gözaltıların ne kadar süreceği ve yeni tutuklama kararlarının gelip gelmeyeceği belirsizliğini koruyor.
Öte yandan, gözaltına alınanlardan SOL Parti MYK Üyesi Avukat Deniz Demirdöğen’in serbest bırakıldığı öğrenildi. Ancak diğer siyasi figürler, gazeteciler ve hukukçuların durumuna ilişkin net bir açıklama yapılmış değil.
Muhalif kesimler operasyonları, hükümetin protestoları bastırmak ve muhalefeti sindirmek amacıyla gerçekleştirdiği bir hamle olarak değerlendirirken, yargının bağımsızlığına dair endişeler bir kez daha gündeme geldi.